UZAYDAKİ OLAĞANÜSTÜ DETAYLAR
Evrende bir yıldız ne kadar
büyükse o kadar hızla yanar. Bizi ısıtan ve bize besin ve yaşam sağlayan
Güneş, eğer şu an olduğundan on kat daha büyük olsaydı, oluşumundan on
milyar yıl sonra değil, on milyon yıl sonra sönecekti ve bizler şu anda
burada olamayacaktık. Eğer Güneş’e çok yakın bir yörüngede bulunsaydık,
Yerküre üzerindeki her şey buharlaşıp yok olurdu. Çok daha uzak bir
yörüngede olsaydık, bu durumda da her yeri buzlar kaplayacaktı. Güneş,
Dünya’ya yaşam sağlayabilmek için en uygun büyüklükte ve Dünya’ya en
uygun uzaklıktadır.
Dünya eğer Güneş’ten
yalnızca %1 oranında uzak ya da ona %5 oranında yakın olsaydı, üzerinde
yaşanılamaz bir gezegen olurdu. Söz konusu yüzdeler, evrendeki büyük
sayılar dikkate alındığında aslında oldukça küçük mesafe birimleridir.
Bunu anlayabilmek için Venüs’ü örnek verebiliriz. Dünya’dan hemen önceki
gezegen olan Venüs’e Güneş’in sıcaklığı bizden sadece iki dakika önce
ulaşır. Büyüklük ve yapı açısından Venüs Dünya’ya oldukça benzerdir,
fakat yörüngesel mesafedeki küçük bir fark, bu iki gezegen arasındaki
“yaşam” farkının oluşmasının sebebidir. Bu iki dakikalık farkın
sonucunda Venüs’ün yüzey sıcaklığı 4700C’ye ulaşır. Bu sıcaklık, kurşunu
bile eritebilecek kadar yüksektir. Yüzeyindeki atmosferik basınç ise
Dünya’dakinin 90 katıdır. Böyle bir basınç altında, insan yaşamı mümkün
değildir. Elbette ki Allah, uzayda var olan tüm gezegenler üzerinde
yaşam yaratabilirdi. Ancak Allah, yaşamı yalnızca Dünya üzerinde var
etmiştir. Bunun için sayısız faktörü hassas dengelere bağımlı kılmıştır.
Bunlardan sadece birinin dengesinin bozulması, Dünya üzerindeki yaşamı
sona erdirmeye yeterlidir. Dünya üzerindeki yaşam, onun sahip olduğu
kusursuz denge ve bunların bağımlı olduğu sebepler, tüm bunları yaratan
Allah’ın kontrolü altındadır. Yaratılan her şey gibi üzerinde
yaşadığımız Dünya da, Yüce Allah’ın kusursuz sanatına sahiptir.
-
Evrendeki büyük dengenin en önemli nedenlerinden biri, kuşkusuz gök cisimlerinin belirli yörüngeler izliyor olmasıdır.
-
Yörünge, bir gökcisminin, bir diğerinin çekim etkisi altında izlediği yoldur.
-
Yörüngelerin matematiksel özelliklerini Johannes Kepler incelemiş, Isaac Newton da fiziksel olarak açıklamıştır.
-
Bu yörünge elips, çember ya da parabol şeklinde olabilir.
-
Merkür, Güneş etrafında elips şeklindeki en dar yörüngeyi izler ve Güneş’e diğer tüm gezegenlerden daha fazla yaklaşır.
-
Mars da Merkür gibi elips şeklinde bir yörünge izler.
-
Yörüngesi çembere en çok benzeyen gezegenler ise Venüs ve Neptün’dür.
-
Dünya, Güneş etrafındaki yörüngesini 365,25 günde dolaşır.
-
Onu bu yörüngede tutan ise Güneş’e olan uzaklığının tam kararında olmasıdır.
-
Bu iki uzay cismi arasındaki ortalama uzaklık 149,6 milyon km’dir.
-
Dünya’nın yörüngesinde dönerken ekseninde 23,5 derecelik bir açı yapması, mevsimlerin oluşmasını sağlar.
-
Gök cisimlerinin yörüngelerinden en ufak bir sapmanın bile sistemi altüst edecek kadar önemli sonuçlar doğurabileceği hesaplanmıştır.
-
Evrendeki yörüngeler sadece bazı gök cisimlerine ait değildir.
-
Güneş Sistemimiz hatta diğer galaksiler, başka merkezler etrafında büyük bir hareketlilik gösterirler.
-
Dünya ve onunla birlikte Güneş Sistemi de her yıl, bir önceki yerinden 500 milyon kilometre uzakta bulunur.
-
Evrenin görebildiğimiz kısmında 100 milyardan fazla galaksi mevcuttur ve küçük galaksilerde yaklaşık bir milyar, büyük galaksilerde ise bir trilyondan fazla yıldız bulunur.
“O, sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir
sükun (dinlenme), Güneş ve Ay’ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve
güçlü olan, bilen Allah’ın takdiridir. “ (Enam Suresi, 96)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder